bsirri

Ana Sayfa

 


Hz Ali'nin B Sırrı, düşünen bir insan olarak bakış açısı.

 Bu yazdıklarım ne meal'dir ne de tefsir, bu sadece bir his dir. Haddimizi bilmek gerekir. En önemlisi her Müslüman'ım diyenin Kuran'ı Anlamak için okuması gerekir. B sırrı ile alakalı yazılar, farklı bir bakış açısından ibarettir. Gerçekleri bizler değil Allah bilir.

              BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM 

Fatiha Suresi, Besmele ve sır (açmak, aralamak, tekrar Allah’a dönüş)


“En doğrusunu Allah bilir.”


********“B Sırrı”

Hz. Ali şöyle buyurdu :
"Bil ki tüm semavi kitapların (Zebur, Tevrat ve İncil) esrarı Kur'an'da toplanmıştır, Kur'an'ın tüm esrarı Fatiha'dadır, Fatiha'nın tüm esrarı Besmelededir, Besmelenin tüm esrarı 'B' harfindedir. " Daha sonra şöyle buyurdu :

" 'B' harfinin altındaki nokta benim. "



En doğrusunu Allah bilir.


Fatiha 1 den 7 e kadar, besmele de
7*B' nin şuan altındayız, aşağıdayız, B kapı (Batılın kapısı)- Son ayete bakıp insan yerini belirlemelidir.
6*İSM' Allah'ın bizlere verdiği söz "Hidayet Sözü" (İhdinas Sıratel Mustakim)-
5*İ' (il-lah) Allaha verilen sözümüz ve affedilmemiz.- (4 ve 5 birbiri içindedir *illah+el ahir*)
4*İR' (El Ahir)Adem, Havva ve Şeytanın cennetten kovulması-
3*Rahman' Adem as. Cennete konulması-
2*İr' Meleklerin hamdi ve adem as. kelimelerin öğretilişi-
1*Rahim' ilk herşeyin yaratılışı (Besmele ile başlamışcasına)


                   
EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.
           

                     B İSM İ L-L*AHİR RAHMAN İR RAHİM
                     7    6       5  4               3        2      1


1- Besmele çekerek Allah'a ulaşmak. 7 den 1 e doğru. Tekrar Allah'a döndürülmek.
2- Fatiha'nın diğer ayetlerini okuyarak, kurtuluşa eriştikten sonra: gazaba uğramamak, sapmamak ve delalette kalmamak.

Batıldan, Hakka yani hakikat'a ulaşmak için belirnen bir yol ve süreç var. Allah'a geri döndürülmektir. Tekrarlanan 7li dir. Bunu anlamak için Fatiha'yı ve ilk yaradılışı, adem ve havvanın cennete girişlerini ve oradan atılışlarını vede Allah'ın Hidayet sözünü mealen bilmek gerekir. Bunları bilmeden kavramak zordur. Besmele tüm kainatın anahtarıdır. Besmele her ayetin anahtarıdır. Fatiha'da bu anahtar ile kilidi açılan kapıdan aralayarak geçmektir.

Nasıl demeden önce uzun olsada okumanızı tavsiye ederim. Kuran'ın bende açtığı oluşum ve bakış açısı (fikir, idrak, anlayış) budur. Aşağıda yazacaklarım sizlere bu yolu kavramak için Allah'a sığınmanın ve Allah'tan hakikatı istemenin temelinde bir çizginizin ve yolunuzun nasıl olmalı kısmını oluşturacaktır, inşaAllah.



Şeytanların (İblisin, şeytan insanların, şeytan cinlerin ve günahlara meğilli nefsimizin) düşman olarak iyi bilinmesi gerekir.

Bunun için Allah'a samimi olarak sığınmadan yapılacak her hususta sapmak şeytanı amacına, insanı felakete ulaştırır. Allah’ın ipine tutunun ve isimlerine sığının, zatına sığının. Allah’sız bu işin üstesinden gelemeyeceğinizi anlayın. Kalbinizi Allah’a açın ve her konuda samimi olun.


********İlk olarak Kuran’ı Kerim’i anlamak için derin derin düşünmeye çalışmamız gerektiğinin önemine vurgu yapacağım. Sanki Kuran sadece din adamlarına inmiş gibi uzak duranların, din adamlarını ilahlaştıranların büyük bir günahın içinde olduklarını bilmeleri gerekir.

Din adamlarına Allah tarafından verilen doğruları ve bilgileri alıp bakmak öğrenmek en doğrusudur. Bunda bir sorun yoktur ama sorun olan ‘din adamlarının peşine takılıp Kuran’dan uzak durmak ve ayetler üzerinde derin derin düşünmemek yanlıştır.


Siz Kuran’a kendinizi açtığınızda, Kuran size kendini nasıl açacaktır, hayretle bir bakın.


27/NEML-92: "Ve Kur'an'ı okumakla da (emrolundum). Artık kim hidayete gelirse, kendi nefsi için hidayete gelmiştir; kim sapacak olursa, de ki: "Ben yalnızca uyarıcılardanım."
Hadi okumayanlar ve anlamayanlar bu ayetin hakkını versinler nasıl verecekler. Okumak ve Hidayet geçiyor (Oku, anla hidayete er) anlamazsan nasıl hidayete ereceksin?

27/NEML-93: Ve şöyle de: Hamd, Allah'a mahsustur. O, âyetlerini size gösterecek, siz de onları görüp tanıyacaksınız. Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Allah’a hamd olsun. Bakmak isteyene “Allah” ayetlerini gösterecektir.



******Allah’ın sözleri Kuran’ın kelimeleri, Kuranın kelimeleri bizlerin kalpleri.

Kalbini Kuran’a aç sana Allah’ı göstersin, Ya Allah’ı görürsün yada sana verdiği değeri. Başkasının kalbiyle bakmakla bulamazsın hidayeti, bulursun baktığın kişinin gördüklerini. O denizden damla almıştır, senin damlan denizden sana bakmaktadır.


Sığınağın Allah Olsun


Dayanağı Allah olanın, damlası dalga olur.
Dayanırsan dalgana kavuşursun, dayanmazsan sana bakan damlandan da olursun.

Ya kendi içinde Allah’ı bulursun, ya da tüm benliğini(beden, ruh), şeytanda bulursun.

 

Bu yüzden kalben görmek için, kalben açmak aralamak gerek. Bulmak için düşünmek gerek. Bulduğunda hakkını vermek veya gayret etmek gerek.

Allah kafirlerin kalbinin mühürlü olduğundan bahseder. 2/BAKARA-7- Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır.

45/CÂSİYE-23- Nefsinin arzusunu ilâh edinen, Allah’ın; (hâlini) bildiği için saptırdığı ve kulağını ve kalbini mühürlediği, gözüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah’tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?

Herkes kendine bu soruyu sorsun, gözümde perdemi var, kulağımmı mühürlü yoksa en kötüsü kalbimmi mühürlü. Gözünü kulağını Kuran’a döndüğünde açarsında, kalbinin mührünü inanmadığın kitaba baksan da kesinlikle açamazsın.


Allah’a inanmayıp, Kuran’ı kendi hayatına kılavuz edinmeyenlerin kalpleri mühürlü.
Allah’a inanıp, Kuran’ı anlamamız gerekir diye uyaranların sözlerini duymamazlıktan gelenlerin, kulakları mühürlü.
Allah’a inanıp, Kuran’ı anlamak için bakmayanların gözlerinde perde vardır.

Sen kendini Allah’a ada, gör bak Allah sende neleri aça.

Allah kalbi mühürlenenlerden, katılaşanlardan ve küfre koşanlardan etmesin bizleri; Kalbimizi nuruyla temizleyip, Rahmet’iyle doldurup, Hidayet’e iletsin ve ayaklarımızı sabit kılsın.

*********Şimdi ayetlere bir bakış açısı ile başlayalım:
Fatiha Suresi’nde ki her ayetin ilk başlangıçtan (yaradılış) son nokta olan Bitiş’e kadar tüm yaşamı gösterdiğini göreceksiniz. Bunu aşağıda örnek vererek anlatmaya çalışacağım.

Fatiha Suresi
Mesela 7. Ayet: “Sırat ellezine enamte aleyhim; gayril magdubi aleyhim ve lad dalin”
Meal’en (Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların, sapmışların ve delalette kalanların yoluna değil.)

Arka tarafı bilinmeyen bir duvarda, bu ayetin yazılı olduğunu ve ayetin yazılarından duvarın arkasına baktığında,
“ilk yaradılıştan son bitişe kadar olan Allah’ın nimet verdiklerini *Bütün peygamberlerin (nimet, rızık, mükafat, ilim, başarı, mertebe) bir bir hayatlarının yaşam filmini, Allah’ın dostlarının yaşam filmini, alimlerin yaşam filmini, Allah’ın sevdiği kulların bir bir yaşam filmini, kıyameti, (nimet verilenler ve verilmeyenlerin) toplanışı ve tedirginliği, sorguyu ve korkuyu, cennet ve cehenneme geçişi (mutluluğu ve haykırışı) ve tamamlanışı O delikten göreceksin Allah’ın nimetini vermeye başlamasını ve tamamlamasını.

Gözünüzde canlandırın nimet verilenlerin bir bir hayatlarını. Yukarıda saydığım bütün olaylar 7. Ayetin içinde geçiyor ve diğer ayetleride aşağıda belirtecem.


Düşünsenize tüm nimetlendirilenlerin tek tek ismiyle başlayın hayatlarını ve kazandıkları başarıları ve tüm nimetleri. Yüzlerce kitap tutar. Kimin hayatını ne kadar biliyorsan, o kadar görürsün. Peygamber efendimizin (Sav) Seçilişi, Mucizeleri, hadisleri, ilimleri, kurtuluşu, miracı ve bilmediğimiz sırları, saymakla bitmez. Diğer peygamberleri ve kişileri de düşün*

Hz Ali’nin Fatiha’dan tefsir yapmaya kalksam 70 deve yükü kitap yazarım dediği haksız mı? O ilmin kapısı ve yapardı. Biz sadece kitapların fotokopisini çeker yüklemeye çalışırız ama bizlerin edineceği kitaplarda ki bilgiler gerçek mi değimli diye düşünürken, o gerçeği yüreğinden yazacak.

Bu da Hz Ali’nin ilmi işte.

İşte Allah’ın nimet verdikleri ve vermediklerinin yaşamı burada var. Bu ayetin ağırlığını ve büyüklüğünü görebilmek gerekir. Fatiha’daki bütün ayetleri ben bu şekilde görüyorum, Hepsi başlangıç ve bitişi anlatırcasına, Fatiha’da Kuranı görmek bu olsa gerek.

1.Ayet alt kısımda…… (Besmelenin alttan yukarı gösteriliş yolu)

2. Ayet’te başlangıçta meleklerle başladı hamd ve tüm mahlukat devam ettirdi. Kıyametten sonra cennetten sonrada devam edecek. Bak ağırlığına ayetin ve gör bütün hamd edenleri düşün, yaşamın tamamını kapsadığını.


3. Ayet’te başlangıçtan, Rahman ve Rahim olan Allah’ın nasıl tecelli ettiğine ve cennette bu mükafatların devam edeceğine bak ve gör. Yaşamın tamamını kapsayarak tecelli Rahman Ve Rahim ismiyle tecelli ettiğini.

4. Ayet’te Din günüyle başlayan tüm evrenin, yaşam, kıyamet, mahşer, cennet ve cehennem ile olan sürecin tamamını gör.


5. Ayet’te Başlangıçtan son noktaya kadar olan ve yalnız Allah’a kul olacağını ve yalnız Allah’tan yardım isteyeceklerinin sözünü verenleri gör.


6. Ayet’te Başlangıçtan son noktaya kadar olan ve İhdinas sıratel Mustakime girenleri, tutunmaya çalışanları, kayanları ve bu yolda tutunup başaranları gör.


7. Ayeti yukarıda yazmıştım.



Yalnız bu ayetlerin ağırlığını hissetmek için Kuranı Kerim’in içerdiği konularda bilgi sahibi olmak gerekir. Umarım okuyanlarda hissetmiştir.

“Kuran’ın Anası” ve diğer isimleri hak ediyor, Fatiha suresi ve iki kere tekrarlanan yedi olduğunu da tamamını okuduktan sonra siz karar verin. 1. Ayet olan Besmele ve B sırrında. 1. Tekrarlanan Yedi besmele, 2. Tekrarlanan Yedi diğer ayetler.



EN
 DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR TABİKİ

Allah’a Hamd Olsun.

Bütün ayetlere bu çerçeveden bakıyorum, yaşarcasına hissederek. Kısıtlı bilgimle. Kuran yaşayan, canlı bir bilgi ve kelime denizidir, Allah’tan isteyene almasını bilene. Böyle bir büyüklüğü hayal bile edemezken, Allah’ın isimlerinin büyüklüğünü ve Allah’ın zatının büyüklüğünü hiç hayal edemeyiz. Büyüklükte eşi ve benzeri olmayan, tek olan Allah’a hamd olsun.

********“B Sırrı”

Hz. Ali şöyle buyurdu :

"Bil ki tüm semavi kitapların (Zebur, Tevrat ve İncil) esrarı Kur'an'da toplanmıştır, Kur'an'ın tüm esrarı Fatiha'dadır, Fatiha'nın tüm esrarı Besmelededir, Besmelenin tüm esrarı 'B' harfindedir. " Daha sonra şöyle buyurdu :

" 'B' harfinin altındaki nokta benim. "



En doğrusunu Allah bilir.


Besmele bir işe başlamadan önce okunur, hayırlı bir iş yapmak isteyen besmele ile başlamak zorundadır. Peki Besmele bizlere ne demek istiyor. Meal’en anlamı “Rahman ve Rahim olan Allah’ın ismiyle” demektir.

Rahim Bismillahirrahmanirrahim
(Başlangıç ve Yaradılış, Rahman ve Rahim olan Allah’ın ismiyle başlamıştır gibi. Her yaratılan canlı cansız her şey tekrar Ona Döndürülecektir. Bir işe başlarken besmele çekilir ve hayat en büyük işlerin başında gelir. Hayata Rahman Rahim Olan Allah’ın İsmiyle başlamak, hayatta olabilecek tüm kötülüklerden Allah’ın zatına sığınmak, tövbe ederek, temizlenmek, isimlerinin tecellisini istemektir ve gerçek amaç olan Allah’a dönmektir. Bana göre bu sebeple Tevbe Suresi’nde besmele bulunmamaktadır.)


İr El hamdu lillahi rabbil alemin (Hamd, Alemlerin Rabbi Olan Allah’adır.) “Tüm yaratılanlar Allah’ın sistemine uyarlar ve Hamd ederler. Sınananlar içinde kalpleri mühürlü olanlar, katılaşanlar ve günahlarında ısrar edenler hamd etmemek için çabalarlar. Allah’ın varlığına ve birliğine inanıp zikredenler(uygulayanlar ve çabalayanlar) hamd edenlerdir.”

Rahman Er rahman ir rahim (O Rahman’dır Rahim’dir) (Rahman ve Rahim ismiyle, yaratılan her şeye tecelli eder.)

İr Maliki yevmid din (Din ve Ceza gününün Malikidir) (Dünya ve Ahiret’te, Allah’ın mükafatlandırdıkları Din gününü yaşarlar. Günahların da ısrar edenler ceza gününü yaşarlar.)

İllah İyyake nabudu ve iyyake nestain (Yalnız senin kulunuz, yalnız sana kulluk ederiz; Yalnız sana dua ederiz, yalnız senden yardım isteriz.) (Kuran’ı Kerim’de Allah bizlerin verdiği bir sözden bahsediyor *36/Yasin-60* ve O söz bu söz ise her gün defalarca okuduğumuz bu suredeki ayetleri ne kadar yerine getiriyoruz. Bana göre yaratılış esnasında ve her okuduğumuzda, Allah’a verdiğimiz söz bu. Çünkü Allah’a Kul olmak hayatın her evresini, Allah’ın koyduğu kurallar ve yasalara göre yaşamaktır. Kolay değildir ama bundan sonra gelecek olan Ayet kolaylaştıracaktır. Ayrıca “İllah-ir” kelimelerinin geldiği ayetler 4-5(Allah ve El Ahir), kulluk edenlerin ve etmeyenlerin din ve ceza gününü yaşayacaklarını gösterircesine açıktır.)

İsm İhdinas Sıratel Mustakim (Bizi Hidayet et, O dosdoğru yol olan Sıratel Mustakim’e.) “Sanki baş harfler yolu gösterircesine” (Cennet’ten atılma esnasında, Adem A.s tövbe ettiğinden dolayı, Allah “2/Bakara-38 de Dedik ki: Hepiniz cennetten inin! Eğer benden size bir hidayet gelir de her kim hidayetime tâbi olursa onlar için herhangi bir korku yoktur ve onlar üzüntü çekmezler.” Demiştir. O Hidayet ve yol budur.)

B Sırat ellezine enamte aleyhim; gayril magdubi aleyhim ve lad dalin (Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların, sapmışların ve delalette kalanların yoluna değil.)

“İşte hepimiz indik ve aşağıdayız, düşmanlarımız belli, şeytanlar, azgın cinler, insan şeytanları ve doğruyu, hakikati görmeyen nefsimiz. Allah,

“2/Bakara 36 da; Bunun üzerine şeytan onları(n ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları (cennet yurdu)ndan çıkardı. Biz de: «Birbirinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir nasip vardır.» dedik.”


Hz Ali “B” nin altındaki noktayım derken sanırım her sınanandan bahsediyordu. Çünkü hepimiz B nin altındayız ve tekrar Allah’a döndürüleceğiz. Bu çıkış esnasında yolu ceza gününe denk gelenlerin vay haline, Allah bizlere Hidayet nasip etsin ve ayaklarımızı sabit kılsın. Günahlarımızı affetsin. Allah’ın ilmi her şeyi kuşatmıştır ve O Büyük ALLAH’IN Büyük İlimlerinden biri’de BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM’dir.


Şuan en alttayız tüm insanlık olarak ve ya nimet alanlardan olup kurtuluşun yolunu tutacağız, ya da gadabtakiler, sapanlar ve delalette kalanlardan olacağız. Allah Korusun.

Yukarıda solda kalın harfle kırmızı renkle yazmış olduğum besmele ve Fatiha’nın diğer ayetleri “O iki kere tekrarlanan yedidir” ismini bana göre vermektedir.  

Besmele çekerken tekrar Allah’a ulaşmayı istemek ve Fatiha’nın diğer ayetlerini okurken de her insanın Fatiha’dan ne hissediyorsa Allah’a onu beyan etmesi ve eskiden yaptığı gibi tekrar aynı hataya düşmemesidir. Ya Rabbi senin yardımınla hidayete ermek, yoluna girmek ve o yolu tamamlamak ve bu durumdan kurtulmak istiyorum, yalnız dönüş sanadır ve bu dönüş yolunda bizleri saptıracak bütün etkenlerden sana sığınırım demektir.


Kuran’ı Kerim’den her hangi bir ayet okumadan önce Besmele’yi okuyan, Allah’tan kendisini kurtarmasını ve tekrar cennete çıkmak istediğini ve dönüşün Allah’a olduğunu kabul etmesi anlamına geldiğini belirtiyor.

1. Tekrar- Bismillahirrahmanirrahim: Allah’a tekrar dönüş gibi. Besmele insanlara şuan ki mevkisini, hayatına Allah’ı almasını ve nasıl bir yol izlemesini ve bu yolun sonunda yine Allah’ın olduğunu anlatıyor. Ya Rabbi beni cennetten indirdin ve şimdi tekrar çıkmak istiyorum gibi dercesine.

2. Tekrar- Fatiha Suresini okumak, yaratılmanın evresini ve aşağıya düşüşümüzü, nasıl kurtulacağımızı, kurtulmayı seçmeyenlerin başına ne geleceğini, kurtuluş için çabalayanların yalnız olmadığını, kurtuluşu hak edenlerin mükafatını ve Allah’a verdiğimiz sözü anlatıyor gibi. Kuran’ı Kerim’de Allah verdiğimiz sözün hesabını soruyor. Hani yalnız bana kul olacaktın ve yalnız bana dua edecektin dercesine. Kul olmak inanç, samimiyet ve teslimiyet gerektirir. Besmeleden sonra Fatiha okumak verdiğim sözün farkındayım, anlamını biliyorum ve senin yardımını istiyorum demektir. Büyük ve derin bir sure El Fatiha. İlk yaratılışı ve tekrar dönüşü yaşatırcasına anlatıyor.


“EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR”


**********Sığınmanın önemi ile doğruyu bulmak;
Tabiki ‘Euzü besmele çekerek (Allah’ın zatına, isimlerine *Esma Ül Hüsna* ayrı ayrı sığınarak hataya düşmeden ilerlemek gerekir. Bizler acizliğimizi bileceğiz ve Alemlerin Rabbi olan Allah’a aklımıza gelen her anlamda sığınacağız. Sığınanı kim doğru yoldan çıkarabilir, kimin gücü yetebilir Allah’a. Allah’ın isimleri bu kadar büyükken ve hayal bile edemiyorken, Allah’ın zatının büyüklüğünü nasıl akleder , hayal eder ve kavraya bilir insan.


Müslüman olarak doğmak aslında büyük bir sorumluluktur. Önemli olan bizlerin sözde “Elhamdulillah Müslüman’ım” dememiz değil, Allah’ın bizleri evet o kulum İslam’ı yaşamayı hedeflemiş, uygulayan veya elinden geleni yapan “Müslüman’dır” demesi önemlidir. Bu sebeple Kuran’ı Kerim’i okumamak, anlamamak ve uzak durmak, samimiyetsizliği, cehaleti ve günahı getirir. Şu anki Müslüman’ların durumu; ilimden, bilimden uzak olması, doğruyu ve yanlışı ayırt edememesi, düşmanlarının şeytanı faaliyetlerini görmemesi ve buna bir çok sebep eklenebilir. Aile kavramı, ahlak kavramı, adalet kavramı ve insanlık adına suç teşkil edebilecek tüm kavramlar özetlenebilir.

Parçalanmış ve bölünmüş Müslüman gurupları belki en büyük etkenlerden biridir. Hani “Müslüman Kardeşliği” nerede! Nerede kardeş bütünlüğü, dostluğu, arkadaşlığı ve Müslüman devletlerindeki birbirlerine olan bağlılıklar. Ne zaman Müslümanlar bir birine sahip çıkacak ve birleşecek. Ne zaman bilginin kaynağı olan Allah’ın ilminde ilerleyerek, bilim’e yönelecekler. Bunun çözümü vardır ve Kuran’ı Kerim’de birleşmek gerektirir.

Kuran’ı anlamak gerekir, peki anlamazsak kimin işine gelir?
İnsanın birinci düşmanı olan şeytanın ve şeytanca düşünen bütün mahlukatın işine gelir.
İnsana göre doğru yanlış olabilir ve yanlışta doğru olabilir. Allah hata yapmaz doğru dediği doğrudur. Yanlış dediği yanlıştır. O zman bir çok konularda karar veren ve bu kararlarıyla önemli durumlara sebep olan kişilerin, Allah’a sorması gerekir, sorularının tüm cevapları ayetler üstünde derin düşünen için, Kuran’ı Kerim’de mevcuttur. İnsanın ruhunu ve kavramlarını düzeltir. Görmek isteyene…..

Mesela derin derin düşünmek ve anlamak ile ilgili ayetler’de.

4/NİSÂ-82 “Hâlâ Kur’an’ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı.

19/MERYEM-67 İnsan, daha önce hiçbir şey değil iken kendisini yarattığımızı düşünmez mi?

23/MU'MİNÛN-68 Onlar bu sözü (Kur’an’ı) hiç düşünmediler mi? Yoksa kendilerine, önceki atalarına gelmeyen bir şey mi geldi?

30/RÛM-8- Onlar, kendi nefisleri(nin yaratılış incelikleri) hakkında hiç düşünmediler mi? Hem Allah, gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yaratmıştır. Şüphesiz insanların birçoğu Rablerine kavuşacaklarını inkâr ediyorlar.

12/YÛSUF-2- Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik.-

20/TÂHÂ-113- İşte böylece biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik ve Allah’a karşı gelmekten sakınsınlar, yahut onlara bir uyarı versin diye onda tehditleri teker teker sıraladık.-

43/Zuhruf- (2-3)- Apaçık Kitab’a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur’an yaptık.”

28/KASAS-71- De ki: «Söyleyin bakayım, eğer Allah, geceyi üzerinizde kıyamet gününe kadar sürekli kılarsa, size bir ışık sağlayacak Allah'tan başka tanrı kim? Hala dinlemeyecek misiniz

89/FECR-23- Ve o gün cehennem, ortaya çıktı mı, insan, öğüt alır, anlar ama öğütün, anlayışın artık ne faydası var ona?

(Meal’leri diyanet ağırlıklı karışık verdim, bağımsız olma açısından isteyen istediği mealden bakabilir.)

Allah bizlere Arapça olmasında bir hikmet var ve de anlamanız için apaçık demektedir. Kısacası ayetler düşünen insanda kendini açacaktır. Meallerin bir çoğuna bakın ve sonra ayetteki kelimelerin anlamlarına bakın, sahih hadisler ile duygunuzu ve düşüncelerinizi yoğunlaştırın. Bakın ayetler size nasıl kendini gösteriyor ve içinizde nasıl bir süreç başlatıyor. Kuran’ın verdiği tad,ı başka hiçbir şeyde bulamayacaksınız. Peki Kuran’ı okumaz ve anlamazsak ne olur.

Bu yukarda belirttiğim ayetlere karşı geldiğini ve bir günah boyutunun olduğunu bilmesi gerekir. Kimse sözde Allah’a karşı gelmeyeceğinden bahseder ama Kuran’ı anlamak için elinde ki imkanları olupta (pc, kitaplar, cd vs) okumayanlar , anlamayanlar Allah’ın ilk vahyi olan İKRA (oku) emrine ve Elhamdulillah Müslüman’ım deyipte, Ahirette sorgu melekleri en son hangi ayeti okudun ve ne anladın diye sorduğunda, ne cevap verecekler. Bu ilk önce Allah’a ve sonra ayetlere yapılan büyük bir haksızlıktır. Büyük bir günahın, yanlışın ve hatanın içindedirler.

Allah’ın Kuran’ı Kerim’i tüm insanlığa indirdiğini kabul edenler, neden o insanlardan biri olarak kendine inmiş bu Kitabı okumaktan, anlamaktan uzak dururlar diye kendilerine sormaları gerekmektedir. Kendisi anlamayan insan çocuklarına ne verebilir. Bu durumlardan ve çocuklarından dolayı sorguya çekileceğini bilmelidir.

Bütün peygamberler ve inananların bu uğurda verdikleri canı, çabayı, emeği, gayreti hiç bilmezler mi. Düşünmezler mi? Allah ve çabası olan bütün insanlar; Ahiret’te bizlere hesap sormazlarmı.
Bütün din adamları ve bu ayetleri bilen herkes, insanları Kuran’a davette okumanın önemi olduğunu ama asıl anlamak gerektiğini bildirmekle görevlidir. Bunu kısacık bir sözle değil ısrarla teşvik etmek gerekir. Bir çok meal ve pc programları vardır. Kelime kelime anlamlarına bakabilirler. Allah’a samimi olduklarında, Kuranı Kerim de bulunanı okuyup, üzerinde derin derin düşünene, o ayetler kendini o kişiye açacaktır. Unutmamak gerekir ki Kuran Allah’ın sözüdür. Allah ile konuşmak isteyen Kuran okusun….

Burada yazılı olan son kısımlar, Kuran’ı anlamak için okumayanlara ve bu konuda düşünmeleri gerektiğini, aksi halde bazıları bilerek bazıları da bilmeden günah işlediklerini hatırlatmak amacıyladır.

Kuran’ı Kerim bir hayat kitabıdır ve hayatın tamamını kapsamaktadır. Ya hayatına Kuran’ı alacaksın, ya da hayatını bilgisizce yaşayacaksın. Sonunu görmeden bataklığa koşarcasına.
Bilinen ve bilinmeyen; Bilginin, Nur’un, Hikmet’in, Rahmet’in tek kaynağı olan O Büyük Allah’ın, tüm isimlerine, yaratılan canlı cansız bilinen bilinmeyen her şeye ve Allah’ın yeminlerini ve insanları ne kadar önemsediğini görmemenin ve uyarmamanın, sorumluluğu ve günahıyla helak olmak yerine “hem bu dünyada hem de ahiret’te kurtuluşa ermek niyetiyle” anlatmamız gerekir.
Her Müslüman Tevhid İnancını Bildirmek Zorundadır.

Sende çevrendekileri Kuran okumaya ve anlamaya teşvik et. Ben sadece okumaya, düşünmeye ve anlamaya teşvik etmeye çalıştım yazdıklarımla, yolunu insan yine kendisi belirleyecektir.
Allah tüm insanlığı “Hidayete” ulaştırsın.

Kurtuluş ancak Allah’tandır.

Bu yazdıklarımın içindeki tüm yorumlar bana ait düşünceler olup, meal veya tefsir içerimemektedir. İlk yazdığım başlıktaki gibi bu benim bakış açımdır. Kesinlikle bu yazdıklarım doğrudur demiyorum ama doğruluk payı olan kısımlarıda unutmamak gerekir. Kuran'ı anlayalım ve Allah'a yönelelim inşaAllah.

“EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR, EN GÜZEL YOL GÖSTERİCİ ALLAH’DIR”




                                                                                                                                                                                                         Mustafa Gülşafak


03/Mart/2012


2271 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol